Genel olarak kızların erken erkeklerin bir iki yıl daha geç girdiği ve 18’e kadar süren bu süreç içerisinde olan danışanlar ergen kategorisine girerler ve bu kişilere ergen terapisi uygulanır. 10-12 yaşları arasında başlamakla beraber kişiye göre değişiklik gösterir.
Ergenlerin emüsyonel yapıları, beyin gelişimleri, kişilik örüntüleri, snaptik bağların budanması işlevi, prefrontal korteks gelişimi, Amigdala’nın stabilizasyonu gibi nörolojik işlevleri henüz oturmamıştır. Nörolojik açıdan bu anlamda hala bir gelişim içinde olan ergenler için hayat çalkantılarla dolu bir süreçtir.
Amigdala duygularla ilişkili olan, beynin ön kısmında bulunan bir bölgedir. Ergenlerde bu bölge çok aktif çalışırken, mantıksal ve rasyonel düşünmeyi sağlayan prefrontal lob ise daha yavaş çalışmaktadır. Yani duygusal bölgeleri aşırı aktif olan ergenler, mantıksal yönelimleri daha az gerçekleştirirler ve bu da neden uçlarda davranışlar sergilediklerini bize ifade eder.
Ergen terapisinde yetişkinden farklı bir süreç ilerler. Ergen reşit olmadığı için ergenin kendisiyle beraber aile ile de görüşmeler sağlanır. Birlikte yürütülen bu süreçte terapist, ergen danışan ve aile üç ayrı önemli ayağı oluşturur.